Giriş 10 Aralık 2002 10:42
Avrupa birliği, yolunda, suni türban çıbanı .. 03 kasım,2002 seçimlerinden sonra bir takım ulusal basın organları tarafından türban gerginliği ortaya atıldı. Halbuki türbanla uğraşmak yerine, Şuan Ülkemiz Cumhuriyet Tarihimizin en büyük ekonomik ve sosyal çöküntüsünü yaşamaktadır. Hep birlikte yaşıyoruz, bu ülkenin ekonomisi, adaleti,eğitimi,sağlığı,sosyal güvenliği ve demokrasisi ile bir çıkmazın içine girmiştir.
Biz millet olarak Ak Parti iktidarından istediğimiz,bir an önce Türkiye ekonomisini, çoğulcu parlamenter demokrasisini ve hukuk devleti ilkesini geliştirmesi.Avrupa ile bütünleşerek çağdaş Dünya'da hak ettiği yerde olmasıdır. Türbanla gündemi meşgul etmenin anlamı yok,Anayasamızın ikinci maddesi, Türkiye Cumhuriyetini demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak tanımlamaktadır.
Biz Millet olarak müslümanız..Bununla da iftihar ediyoruz.Bundan dolayı da herhangi bir sıkıntımız yoktur., Millet olarak müslümanız,ama Devlet olarak da laik'iz,Bu ikisi birbiriyle çelişmiyor. Aklı başında sağduyu sahibi müslümanlar, inanan insanlar bu ikisinin karşı karşıya gelmesini hiç arzu etmemişlerdir, Öyle bir kombinazasyonun içersinde de olmamışlardır,bu mümkünde değildir, Çünkü her biri bir değer hükmünü ifade eder.
Müslümanlık da laiklik de bir hayat tarzını ifade eder, Her ikisini de milletimizinbüyük bir kısmı benimsemiş ve herhangi birkargaşaya da sebebiyet vermeden 2002 Yılına gelinmiştir. Türk insanını her zaman karşı karşıya getirecek hazır gündem vardır, Dünyanın hassas bir coğrafyasında yaşadığımız ve dünya politikalarını etkiliyecek bir konumda bulunduğumuz için maalesef bu memlekette kaşınması mümkün ne kadar yara varsa, Türk insanını bölebilmek ve ayırabilmek için bütün olanaklar kullanılmıştır.
Bundan 40-50 sene evvelinden beri bu memlekette,solculuk-sağcılık davası ile kargaşalığa itilmiş ve 5 bin insanımız ölmüştür.60-70 bine yakın insanımız ceza evlerinde ömür tüketti, Bu ülke için çok şey ifade ediyorlardı. Ama sılagonlar uğruna iki taraflı çok ciddi kavgalar oldu, Bunun sonunda hiç kimse fayda görmemiştir, Ülkemiz insanımız zarar görmüştür 03 Kasım 2002 Milletvekili Seçimleri sonrası,bazı basın mensupları her gün türbanla meşgul olup dinin istismarından bahsediyorlar.
Dini,siyasete alet edenlerden bahsediyorlar,Acaba laikliği istismar edenler kimlerdir, Bunlar ister siyasi nema, ister mevkii için belli yerlere yaranmak noktasında laikliği istismar edenler olmamışlarmıdır. Kaldı ki bizatihi BüyükÖnder Atatürk,ün vecizesinde var, Laik hükümet tedbirinden dinsizlik manasını çıkarmaya yeltenen fırsatçılara fırsat vermemek lazımdır, İki taraflı uyanık olmak lazım, Bir taraftan dini, öbür taraftanda laikliği istismar edenlere karşı uyanık olmak gerekir.
Çünkü Atatürk Türkiyesi,demokrasi,laik ve İslam kavramlarının birlikte uyum içersinde yaşatıldığı tek İslam Ülkesidir. On Yıldır özlemini çektiğimiz siyasi istikrar, tek parti iktidarını Adalet ve Kalkınma Partisi ile bulduk,Hükümetin performansını da izliyoruz, değişen dünya koşullarını, kaybolan zamanı yakalamak ve Avrupa ile bütünleşmek için başta Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan,ın gece ve gündüzünü katarak ülke ülke dolaşması, ülkemizi Avrupa ile bütünleştirmek için bütün enerjisini harcaması, millet olarak takdirle karşılayıp köstek değil destek olmamız lazım gelir..
Zülfikar Gençtürk - 10/ARALIK/2002 Mesaj Gazetesi
03 Kasım2002 SeçimlerinYapıldığı tarihde, Ülkemizin Hükümranlığı Sorgulanmaktaydı Böyle karanlık günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi İktidar oldu Ülkemiz aydınlığa kavuştu...
http://www.15-temmuz.net haberleri
FACEBOOK YORUMLAR