Devlet Bahçeli'den Özel'e tepki: Erken seçim çağrısı akıl tutulmasıdır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.. Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin önünü kesmek, devlet millet dayanışmasını yıkmak, fitne fesat korosu herkesi uyarıyorum. Türkiye'nin önü kestirmeyiz. Kılıktan kılığa giren maskeli balo soytarılarına teslim edilecek bir ülke yoktur." dedi. Bahçeli, Özgür Özel'in erken seçim çağrısına 'Akıl tutulması' tepkisinde bulundu. Ayrıca Bahçeli, "Kim olursa olsun Anayasa'nın ilk 4 maddesine şaşı bakanlar bizim için yok hükmündedir. Ciddiye alınacak hiçbir yanları yoktur." mesajını verdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli: İlk dört maddeye şaşı bakanlar yok hükmünde
Giriş:19.09.2024 14:43 Güncelleme:19.09.2024 15:53
Devlet Bahçeli'den Özel'e tepki: Erken seçim çağrısı akıl tutulmasıdır
Bahçeli: Anayasa'daki ilk 4 maddeyle ilgili tartışma yok hükmündedir
Devlet Bahçeli'den MHP'nin MYK-MDP toplantısı sonrası flaş açıklamalar
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:
"ÖNÜMÜZDEKİ BARİYERLERİ AŞACAĞIZ"
Toplantılarımızda, ülkemizi zora sokan stratejik riskler itibariyle bölgesel ve arka planı olan meseleler ve sıcak meseleler masaya yatırılmıştır. Partimizin siyasi faaliyetleri değerlendirilmiştir. Vatan ve millet mücadelemiz aynen sürdürülecektir. Emek verip önümüz sıra dikilmiş bariyerleri aşacağız. Bunun için stratejik akılla çalışacağız.
"DEV DALGALARA DİRENEN GEMİLER GİBİ..."
Akıntıda sürüklenen bir sal gibi değil, dev dalgalara direnen gemiler gibi mücadele edeceğiz. Niteliksiz kalabalıklardan ziyadesiyle uzak olacağız. Partimizin geride kalan 55 yıllık külliyatının sayfalarına bakıldığında da bu görülecektir. Atatürk'ün dediği gibi 'Büyük olmak için kimseyi aldatmayacaksın. Herkes senin aleyhinde olabilecektir. Fakat sen buna karşı direneceksin. Kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bütün engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük diyenlere güleceksin.
"MHP BÖLÜCÜLÜĞÜ ÇİĞNEMEYE HAZIRDIR"
Milliyetçi Hareket Partisi siyasi, entellektüel, fikri olarak görkemli mazisiyle yeni yüzyılda yeniden gösterecektir. İşimiz çok, yolumuz çetin, yükümüz ağırdır. MHP geleceği isabetle tayin etmek amacındadır. MHP milletimizin tamamını kucaklamaya, ayrımcılığı bölücülüğü çiğnemeye hazırdır. MHP bunu başarmakla da mükelleftir.
"FİTNE FESAT KOROSUNU UYARIYORUM"
Türkiye'nin önünü kesmek, devlet millet dayanışmasını yıkmak, fitne fesat korosu herkesi uyarıyorum ki faaldir. İç cephemizin çökertilmesi için dört koldan hedeflenmektedir. Kuşatma ve kumpas şiddetlenmiştir. Milli ve manevi hazinemiz saldırı altındadır. Nitekim durum ciddidir. Hiç kimse merak buyurmasın bu insan müsveddeleriyle hesabımız görülecektir. Komprador muhalefetin, komisyoncu gazetelerin, komplocu uzmanların, kokuşmuş kaymak tabakanın, komünist azınlığın kimliğini karalayacağı bir millet yoktur. Kalbinin sancağında Türk milliyetine mensubiyet taşıyan bir vatan evladı alarak sözlerim Türk milletine karşı duyduğum sorumluluktur. Gerçekleri eğmeden bükmeden konuşmak boğazımdan geçen her lokmaya ve Cenabı Allah'a borcumdur.
GAZİLERE YÖNELİK MESAJ
Yalanı allayıp pullayıp, gerçeği ihmal edenler esasen milletimize ve ülkemize reva gören itibarsızlardır. Türkiye'nin önü kestirmeyiz. Kılıktan kılığa giren maskeli balo soytarılarına teslim edilecek bir ülke yoktur.
Terörle mücadelede yaralanan, malul gazi kabul edilmeyen kardeşlerimizin sessiz çığlığı hala dinmemiştir. Bu kategoride yer alan kardeşlerimiz gazilere tanınan haklardan ne yazık ki istifade edememiştir. Canından vazgeçmeye hazır olanlara ne yapsak azdır. Hak sahibi kardeşlerimize ünvanlarının verilmesi ve şeref aylıklarının bağlanması TBMM'nin ilk gündem maddeleri arasında yer almalıdır.
Malul gazi sayılmayan kardeşlerimiz vazifelerini korkusuzca yerine getirmiştir. Şimdi vazife sırası bizdedir. Bir kahramanımızın aldığı yaranın oran ve büyüklüğüne göre değerlendirme yapmak tarihi ve manevi açıdan tutarlı değildir.
ABD'nin Irak'tan çekilme kararına rağmen bu ülkenin asker konuşlandırması, Suriye'de yeni üsler kurması, silah ve mühimmatı artırması gizli saklı bir şey değildir.
Lübnan'da yaşanan cihazların patlatılması tehdit algılarını zirveye çıkarmıştır. Artık hiçbir yer güvenli değildir. Artık hiçbir şey de eskisi gibi olmayacaktır.
"ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI AKIL TUTULMASIDIR"
Dışarıda bileğimizi bükemeyenler, Türkiye'nin yükselişini hazmedemeyenler içeride milli ve güven iklimimizi zehirlemekle meşguldür. Zillet içinde yuvarlanan kukla muhalefet, tetikçilik yapmaktadır. CHP genel başkanı hayal tacirliğini boş keseden atarak gerçeklerden uzaklaşmıştır. Erken seçim istemeyeceğiz açıklamasından çok geçmeden 2025 Kasım ayında erken seçim telaffuz etmesi akıl tutulmasıdır. Deli saçması vaadiyse 1 litrelik rakının 140 liraya düşmesinden başka bir şey değildir. CHP'ye oy veren kardeşlerim bu yapıya uygun görünmemektedir.
"ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNE ŞAŞI BAKANLAR YOK HÜKMÜNDE"
Bu partinin Türkiye'nin milli tezlerine sahip çıktığı görülmüş, duyulmuş şey değildir. Milletimizin huzurunu kaçıran demlenmiş CHP bir sorundur. Bu sorun demokrasiyi ve ahlakı zedelemektedir. CHP'nin aklı yerli değildir idaresi milli değildir. Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde 4 madde ile şahsımın düşüncesini merak etmiş. Özgür Bey'in bildiği kadar bizim unutmuşluğumuz vardır. MHP'ye anayasanın ilk 4 maddeyle ilgi soru sormak, yoklama yapmak kimsenin haddi değildir. Kim olursa olsun Anayasa'nın ilk 4 maddesine şaşı bakanlar bizim için yok hükmündedir. Ciddiye alınacak hiçbir yanları yoktur.
"YENİ SİVİL ANAYASA HIZLA TAMAMLANMALI"
MHP sivil demokratik devletin ve milletin hukuksal omurgasını belirleyecek geniş katılımlı bir anayasa için tutumunu korumaktadır. Zamanın ihtiyaçlarına kalıcı cevaplar veren yeni anayasanın yanındayız. MHP ve Cumhur İttifakı sorumluluktan kaçmayan, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle bu tarihi görevi yerine getirmeye hazırdır.
TÜRK ADALETİ CANİLERİN YAKASINDAN TUTACAK
Türkiye günlerdir çok acı verici iki olayla çalkanmaktadır. Bunlardan birincisi, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Köyü'nde sekiz yaşında hayattan kopartılan ve cansız bedeni bir dere kenarında bulunan Narin yavrumuz, diğeri de Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde dilimin söylemeye varmadığı vahşete maruz kalan Sıla bebeğin dramıdır. Bu sabilere kıyanların en ağır bedelleri ödemesi adalet ve hukuk namusudur. Milletimiz alenen işlenen insanlık suçları karşısında müteessir, öfkeli ve infial halindedir. Narin ve Sıla yavrularımız hepimizin ve herkesin yüreğine ateş düşürmüştür. Narin'i hunharca katlettiler. Allah rahmet etsin diyorum.
Sıla'yı mahvettiler. Şifa bulmasından başka ne diyeceğimi de maalesef bilemiyorum. Cinayetin ve diğer barbarlığın detaylarını elbette anlatacak değilim. Türk adaleti canilerin yakasından mutlaka tutacak, Narin'in ölümünde parmağı olanlar, Sıla'ya kast edenler ümit ederim ki güneş yüzü görmeden kapatıldıkları karanlık hücrelerinde çürüyüp gideceklerdir. Özellikle Narin yavrumuz 29 gündür bilinçli bir şekilde medyanın ve fırsatçı mihrakların istismar konusu yapılmıştır. Jandarma ve polislerimiz devrededir. Savcılarımız görevlerinin başındadır. Devlet suçluların peşindedir. Dünyanın her yerinde yaşanan bir vahşet ülkemizde de görülmüştür. Narin yavrumuz Norveç'te doğsaydı ne olurdu diyerek Türkiye'yi kötülemeye ve değerler sistemimizi lekelemeye gayret edenlerin art niyetli oldukları bariz ve bellidir. Norveç'te nasıl cinayetlerin işlendiğini, en son olarak Fransa'da nasıl bir tecavüz vandallığının deşifre edildiğini uyanık şuurlu her vatandaşımız yakinen bilmektedir. Sisli günlerde ülkesini ve milletini sürekli aşağılayanlar bize göre yabancıların kurşun askerleridir. Sözde aydın ve uzman yorumcuların adli ve kolluk görevini gıyaben üstlenerek televizyon ekranlarında bilirkişilik taslamaları, ifade tutanaklarının periyodik olarak sızdırılması maneviyat cephemizi ve ahlak siperimizi parçalamayı amaçlayan keşif adımlarıdır. Devletin yetkili kurumlarından görevlendirilmiş isimlerin kamuoyunu doğru, zamanında ve gerektiği hallerde bilgilendirmeleri, çatlak seslerin ortalığı bulandırmasını engellemeleri muhakkak surette sağlanmalıydı.
Televizyon kanallarında günlerdir yapılan yayın ve çarpıtmaların hepsi birden hukuki süreci baltalamış ve ne hazindir ki magazinleştirmiştir. Türkiye'nin Tavşantepe ile Malkara arasına sıkıştırılması kasıtlıdır. Narin kızımızın can verişini etnik kökenle, dinimizle veya toplumsal dinamiklerle temellendirmeye kalkışanlar ahlaksızdır, provokatördür, başka hesaplara hizmet eden sübjektif ajanlardır. Türkiye'yi cinayetler ülkesi göstermek, bireysel ve toplumsal şiddetin merkezi olarak yorumlamak ve bunu da dolaylı olarak Türk-İslam kültürüne bağlamak ifiradır, kalleşliktir, namertliktir. Aile kurumuyla ilgili endişelerimizin varlığı bilinen bir husustur. Bu nedenle geçen hafta sonunda partimizin "Aile Çalıştayı" düzenlemesi haklı endişelerimizin sonucudur.
Ayrıca Milliyetçi Hareket Partisi AR-GE bünyesinde kurulan, aralarında akademisyenlerimizin, uzmanlarımızın ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerimizin yer aldığı bir komisyon eliyle bireysel ve toplumsal şiddetin tüm yönleri incelenerek buna karşı hangi tedbirlerin alınacağı gecikmeksizin belirlenecektir. Tehlikeli boyutlar kazanan şiddet ateşinin derhal sönmesi, yeni yüzyılda güçlü, huzurlu, güvenli ve refahla donanmış Lider ülke Türkiye'nin ihyasını hedefliyor ve bu maksatla var gücümüzle çalışıyoruz. Şiddetin son bulması için seferberlik ruhuyla ve topyekun harekete geçilmesi çok acil bir ihtiyaçtır. Sokaklarında güven içinde yürünen, her insanımızın birbirine saygı ve sevgi duyduğu, nezaketin ve zarafetin hakim olduğu, Allah'tan korkan, kuldan utanan, insani değerlere hürmet gösteren huzurlu bir Türkiye, aynı şekilde huzurlu insanlık amaç ve arzumuzdur. Narin yavrumuzu istismar edip bölücülüğün propagandasını yapanlar, Türk-Kürt ayrımını telaffuz edenler; öncelikle bölücü terör örgütü için devşirdikleri ve dağda teröristlerin tacizlerine maruz kalan küçük kızlar ile günahsız çocukların hesabını verecek namuslu tavrı göstermelidirler. Unutmayalım ki, vatan sevgisi olmayanda insan sevgisi olmaz, olamaz. Türk ve Türkiye düşmanlarının vesayeti altında bulunan bölücü mihrakların küçücük ve masum bir bedeni melun çıkarlarına alet etmeleri hiçbir kitaba, hiçbir insanlık değerine sığmayacak seviyesizlik, iğrençlik ve utanmazlıktır. Bu duygu ve düşüncelerle, sözlerime son verirken, toplantımıza katılan her basın mensubumuzu, her dava arkadaşımızı ve televizyon ekranlarından bizleri takip eden aziz vatandaşlarımızı içtenlikle selamlıyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.